Ömür Gedik


17.07.2010 11:07

SİYAD’da militarizm tartışması

Kültigin Kağan Akbulut
Hürriyet gazetesi Kelebek eki yazarı, SİYAD üyesi Ömür Gedik’in 13 temmuz tarihli Jennifer Lopez’i Protesto Edelim başlıklı yazısına tepkiler sürüyor. Bu hafta gösterime giren Jennifer Lopez’in oynadığı B Planı (Back-Up Plan) filmini, Lopez’in Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ne gelmeyi protesto ederek iptal etmesi üzerine, protesto etme çağrısında bulunmuştu. “B Planı adlı filmi Türkiye'ye getiren Warner Bros.'a ilk ricayı buradan ben yapayım; koca bir ülkeye haksızlık yapan J.Lo'yu protesto ettiğimiz için onun başrolünde olduğu filmin -o kalkıp özür dileyene kadar- ülkemizde gösterilmesini istemiyoruz.” Satırlarına yer veren Ömür Gedik, daha sonraki yazısında, Lopez’in özür dilemesi üzerine filmin basın gösterimine gittiğini, protestoyu kestiğini yazmıştı. Warner Bros. da ömür Gedik’in ilk baştaki protestosuna rağmen(!) filmi vizyona soktu.

Ömür Gedik’in yazısı üzerine Sinema Yazarları Derneği mail grubuna bir mail atan SİYAD üyesi Engin Ertan, Ömür Gedik’in yazısında militarist bir tavır olduğunu söyleyerek Gedik’i protesto etti. Bu mailden sonra bugün Radikal gazetesinde bir yazı yazan SİYAD üyesi Uğur Vardan da SİYAD Başkanı Murat Özer’e ve SİYAD yönetimine çağrıda bulunarak, Ömür Gedik’in dernekten atılmasını istedi.

Ömür Gedik’in yazdığı "Valla ben sahşen gelenin geçenin Türkiye üzerinde oynadığı oyunlara fena halde bozulur oldum. "Hadi kızlar askere" deseler silahı alıp batıya, doğuya koşacağım şu ruh halimle." Sözleri büyük tepki topladı. Anladığım kadarıyla Ömur Gedik, hissettiği kızgınlığın derecesini vurgulamak için uç bir durum, bir fantezi yaratmak istemiş ve 'kızlar da askere çağrılsa' gibi bir fikir atmış ortaya. Fakat ne askerlik, ne de savaş bu ülkede bir fantezi değil, ne yazık ki hayatin bir gerçeği. Eline silah almaya hiçbir merakı olmayan sayısız insan bu zorunlu görevi yerine getirmek için hayatının belirli bir süresini vakfediyor, büyük bir kısmı onarılamaz fiziksel veya ruhsal yaralarla geri dönüyor, bazılarıysa dönemiyor.” Sözlerine yer veren Engin Ertan, ülkenin çeşitli yerlerinde hayatını kaybeden sivilleri düşününce, Ömür Gedik’in sözlerinin itici ve incitici olduğunu belirtti. Yazısını SİYAD mail grubuna da atarak, Engin Ertan işi protestoya döktü.

Ömür Gedik’in yazısına karşı, Radikal’de bir yazı yazan Uğur Vardan da şu sözlere yer verdi: “Bütün bir ülkenin silah bırakmaktan, ‘kirli savaş’ın bir an önce bitip gitmesinden, akan onca kanın iki tarafın annelerine de yaşattığı evlat acısından bahsettiği bir ortamda, bir sinema yazarının uyduruk bir mesele sonucu (mesele de şu; Jennifer Lopez’in, Kuzey Kıbrıs Türk Kıbrıs Cumhuriyeti sınırları dahilinde bir otelin açılışına, Rumların gazına ya da tehdidine gelerek katılmaması) ortaya atılarak, içindeki ‘militarist’ duyguların canlandığını, ‘sözde’ espri kalıplarıyla ifade etmesi neye sığar?” sözlerinin ardından Ömür Gedik gibi düşünen birçok kişi olduğunu belirten Uğur Vardan, “Benim derdim, bu isimle aynı derneğe üye olmamda. Dolayısıyla hâlihazırda üyesi olduğum SİYAD içinde, bu denli militer görüşlere hayat hakkı tanınmaması konusunda benim de sansürcü olmaya hakkım var sanıyorum.” Dedikten sonra, SİYAD Başkanı Murat Özer’i ve SİYAD yönetimini “gerekli işlemleri yapmaya” çağırdı.

Bu tartışmaya haftalık Arka Pencere dergisi de editör yazısıyla katıldı. Dergi, savaşın bir gerçeklik olduğunu ama kaçınılmaz olmadığını vurgulayarak Ömür Gedik’in ve tüm yazarların daha dikkatli yazması gerektiğini belirtti.

Ömür Gedik’in olanlar üzerine yaptığı açıklamada, eleştirenlerin farklılıklara tahammülü olmadığını söylemiş. “SİYAD, siyasi bir dernek değil. Burada farklı dünya görüşlerin olan yazarlar olarak aynı çatı altında yaşamaya çalışıyoruz. Ve bu kurumda kimsenin farklı görüşler nedeniyle insanları yargılama hakkı yok.” diyen Ömür Gedik, ben militarist değil, gayet milliyetçi ve insancıl bir yaklaşımda bulundum diyerek eleştirilere cevap verdi.

Daha sonra SİYAD mail grubuna tekrar bir mail atan Engin Ertan, Ömür Gedik’in tribünlere oynadığını yazıp Gedik’in yazıdaki üslübundan dolayı özür dilemesi gerektiğini ama dilemeyeceğinden de emin olduğunu belirtmiş.

Tartışmaya son olarak da SİYAD üyesi akademisyen Zeynep Tül Akbal Süalp katıldı. Bir çocuk annesi olduğunu belirten Süalp, “Bu ülkede bir savaş olduğunun 19- 20 yaşlarında gencecik çocukların olduğunun kimilerinin doğru dürüst insani bir şekilde cenazelerinin bile kalkmadığının farkındasınızdır herhalde. Hiç kimsenin çocuğu kolay büyümüyor. her çocuk yaşama geldiğinde umutlar, hayaller, aşklar, beceriler gibi umutlarla yasam umuduyla geliyor. Ve yirmi birinci yüzyılda bu ülkenin her yerinde batısı ve doğusunda da analar babalar iyi bir yaşamları olsun diye çok uğraşıyorlar ve bir gün birileri her şeyi bitirebiliyor. Üstelik saçma sapan bir sürü gurur, onur, vatan, millet söylemleriyle size şaka gibi gelen militarist söylemlerle kurulmuş bir dünyanın bekası için oluyor bu. Çok korkunç değil mi?” sözlerini sarf ettikten sonra, Gedik’in bu konu üzerinde düşünmesi gerektiğini vurguladı.

Gedik'in bu son tartışılan yazısından önce, Okan Bayülgen'in programında sinema yazarlarına sarf ettiği aşağılayıcı sözleri destekleyici bir yazısı da bulunuyor. SİYAD Yönetim Kurulu bu yazısından ve sözlerinden dolayı Gedik'i haysiyet kuruluna sevk etmişti.

« Önceki Haberi Oku  | Sonraki Haberi Oku »

 

* Bu sayfada yeralan haber Antrakt Sinema Haber Ajansı tarafından yayınlanmıştır. İçerik tamamen özgündür. İzinsiz kopyalanamaz.

Ana Sayfa | Film Arşivi | Gelecek Program | Haberler | Gişe Raporu | Köşe Yazıları

Mesafeli Satış Sözleşmesi | Teslimat ve İade Şartları | Gizlilik Politikası

© Antrakt Sinema Gazetesi | Tüm Hakları Saklıdır